Türkiye’de Sezaryen Oranları Alarm Veriyor-Normal Doğum İçin Yeni Adımlar
Türkiye, OECD ülkeleri arasında %62,8’lik sezaryen doğum oranıyla ilk sırada yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) riskli doğumlar için önerdiği %15’lik oranın çok üzerinde olan bu rakam, sağlık uzmanlarını ve politika yapıcıları harekete geçirdi. Sağlık Bakanlığı’nın tıp merkezlerinde planlı sezaryen doğumları kısıtlamaya yönelik yeni yönetmeliği, normal doğumu teşvik etmeyi amaçlıyor. Uzmanlar, bu dönüşümün hem anne-bebek sağlığını koruyacağını hem de sağlık sistemindeki yükü azaltacağını vurguluyor.
Sezaryen Neden Bu Kadar Yaygın?
Türkiye’de sezaryen oranlarının yüksekliği, kültürel, sosyal ve sistemsel faktörlere dayanıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ayşe Yılmaz, “Bazı anne adayları, normal doğumun ağrılı ve uzun süreli olacağından korkuyor. Ayrıca, özel hastanelerde sezaryen doğumların daha hızlı ve planlı olması, bu yöntemi cazip hale getiriyor,” diyor. Bunun yanı sıra, sağlık personelinin normal doğuma yeterli zaman ayırmaması ve hastanelerin yoğunluğu da sezaryeni artıran nedenler arasında.
Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, 2024’te Türkiye’de gerçekleşen doğumların %60’ından fazlası sezaryenle yapıldı. Bu oran, özellikle büyük şehirlerde %70’lere ulaşıyor. DSÖ, sezaryenin yalnızca tıbbi gereklilik durumunda uygulanması gerektiğini, aksi takdirde anne ve bebekte komplikasyon riskini artırabileceğini belirtiyor.
Bakanlık’tan Yeni Düzenleme
Sağlık Bakanlığı, sezaryen oranlarını düşürmek için yeni bir yönetmelik yayımladı. Buna göre, tıp merkezlerinde planlı sezaryen doğumlar sıkı denetime tabi tutulacak. Tıbbi gerekçe olmaksızın sezaryen talep eden hastalar, normal doğum için bilgilendirilecek ve teşvik edilecek. Ayrıca, hastanelerde ebe sayısının artırılması ve doğum koçluğu gibi destekleyici hizmetlerin yaygınlaştırılması planlanıyor.
Sağlık Bakanı Dr. Kemal Memişoğlu, “Hedefimiz, anne ve bebek sağlığını önceleyen bir doğum kültürü oluşturmak. Normal doğum, doğal bir süreçtir ve uygun koşullarda hem anne hem de bebek için daha güvenlidir,” dedi. Bakanlık, bu kapsamda sağlık çalışanlarına yönelik eğitim programları ve halkı bilinçlendirme kampanyaları başlatacak.
Uzmanlardan Normal Doğum Çağrısı
Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ali Vardar, normal doğumun faydalarına dikkat çekiyor: “Normal doğum, annenin iyileşme sürecini hızlandırır, bağışıklık sistemini güçlendirir ve bebekle bağ kurmayı kolaylaştırır. Sezaryen, sadece gerekli olduğunda bir kurtarıcı olmalı.” Vardar, anne adaylarının doğum öncesi eğitim programlarına katılarak korkularını yenmesi gerektiğini vurguluyor.
Toplumda Farkındalık Artıyor
Normal doğumu teşvik etmek için sivil toplum kuruluşları ve sağlık dernekleri de harekete geçti. Anne ve Bebek Sağlığı Derneği’nin başlattığı “Doğal Doğum, Güçlü Gelecek” kampanyası, sosyal medyada geniş yankı buldu. Kampanya kapsamında, normal doğum hikayeleri paylaşılıyor ve anne adayları bilgilendiriliyor.
Türkiye’de sezaryen oranlarının düşürülmesi, uzun vadeli bir çaba gerektirse de, yeni düzenlemeler ve farkındalık çalışmaları umut vadediyor. Sağlık Bakanlığı’nın hedefi, 2030’a kadar sezaryen oranını %40’ın altına çekmek. Bu süreçte, anne adaylarının bilinçlenmesi ve sağlık sisteminin destekleyici adımları kritik rol oynayacak.